''Sürdürülebilir turizm ve seyahat anlayışı, doğal, biyolojik, ekolojik, kültürel, toplumsal, kısacası yenilenebilen tüm kaynaklara süreklilik sağlayacak, turistik ürünlerin uzun yıllar arza konu olabilme koşullarını yaratacak, başta çevre olmak üzere kaynakları geliştirerek korumak üzere optimal ve rasyonel şekilde kullanacak bir planlama ve uygulama anlayışıdır.'' diyen Faruk Pekin, sürdürülebilir turizm kavramının bir turizm türü değil, turizm ve seyahat için bir şart , turizmin olmazsa olmazı olduğunu ifade etti.

Sürdürülebilir turizm anlayışı tüm turizm türlerine uygulanabilir. Kırsal turizm, yayla turizmi, çiftlik turizmi, agro-turizm, yürüyüş, dağcılık, doğa turizmi, doğal yaşam incelemesi, macera turizmi, rafting, kano, kayak, düşük etkili turizm, yumuşak turizm, yavaş turizm, küçük kasaba ve köy turizmi, küçük ölçekli kongre ve konferanslar… gibi ‘alternatif turizm’ adı altında sıralanan türler de “sürdürülebilir turizm” anlayışıyla gerçekleştirilmek zorundadır.

Diğer yandan artık iyice anlaşılmıştır ki, turizm etkinliği sırasında zarar gören doğal, tarihsel ve kültürel değerler tek bir ulusun, tek bir ülkenin değil, tüm insanlığın malıdır. Bu nedenle sürdürülebilir turizm ülkesel, bölgesel değil, evrensel bir amaçtır.

DTÖ, sürdürülebilir turizm konusunda özellikle şu şartları zorunlu sayıyor:

- Temel ekolojik süreçleri koruyarak ve doğal miras ile biyolojik çeşitliliğin korunmasına yardımcı olarak turizmin gelişmesindeki kilit unsuru oluşturan çevresel kaynakların en uygun kullanımını sağlamalı,

- Turist kabul eden toplumların sosyokültürel otantikliğine saygı duymalı, onların geleneksel değerlerini, var olan ve yaşayan kültürel mirasını korumalı, kültürlerarası anlayış ve hoşgörüye katkıda bulunmalı,

- Tüm paydaşlara adil şekilde dağıtılan, aralarında turist kabul eden toplumlara sosyal hizmetleri, devamlı iş ve gelir getiren fırsatların da olduğu sosyoekonomik faydaları sağlayarak ve yoksulluğun azalmasına katkıda bulunarak tutarlı ve uzun süreli ekonomik faaliyet sağlamalıdır.''

''TÜRKİYE TURİZMİNİ YENİDEN ŞEKİLLENDİREBİLİRİZ''

Türkiye şu anda turizm sektöründen kaynaklanmayan sorunlardan dolayı bir kriz dönemi geçiriyor. Bu kriz biraz daha uzun süreceğe benziyor. “Böylesi bir ortamda sürdürülebilir turizm anlayışı çerçevesinde Türkiye turizmini yeniden biçimlendirebiliriz,” diyen Pekin, konunun tüm taraflarını ciddi biçimde bunun tartışmasını yapmaya davet etti..

 

Faruk PEKİN Kimdir ?

1947 yılında İzmir’in Menemen İlçesinde doğdu. İzmir Atatürk Lisesi’nden sonra, 1969’da Robert Kolej Yüksek Okulu Kimya Mühendisliği bölümünü bitirdi. 1965’de Robert Kolej Yüksek Okulu (RKYO-bugünkü Boğaziçi Üniversitesi) Mühendis Mektebi Talebe Cemiyeti (RKMMTC) Sekreterliğine seçildi. 1965-66’da RKMMTC’yi Türkiye Milli Talebe Federasyonu’nda (TMTF) temsil etti. 1966-67 ve 1967-68 ders yıllarında Robert Kolej Yüksek Okulu Öğrenci Birliği (RKÖB) Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Mayıs 1968’de Öğrenci Birliği Başkanlığına seçildi. Robert Kolej’de (RK) yayınlanan İzlerimiz adlı edebiyat dergisinin 1966, 1967 ve 1968 yılları “Araştırma Ödülü’nü kazandı. 1967, 1968, 1969 yıllarında yapılan “RK Kültür Haftası” (tiyatro, klasik müzik, folklor… kültürel etkinlikler) organizasyonlarında yönetici olarak görev yaptı. 1969'da "Robert Kolej Millileştirilmelidir" kampanyasını başlattı. Uzun yıllar gazeteci ve sendikacı olarak çalıştı. 1969-71 yılları arasında DİSK- Maden- İş sendikasında eğitimci olarak çalıştı, ANT dergisinde teorik yazılar yazdı. 12 Mart döneminde "Entelektüeller Davası" ("Gizli TKP") diye bilinen davada, 12 Eylül döneminde ise DİSK davasında yargılandı. Toplam 5 yıl hapis yattı. THA'da çalıştı. DİSK başkanlığı başdanışmanı, DİSK eğitimcisi ve DİSK koordinatörü olarak görev yaptı. DİSK Savunması'nın mimarlarından. Profesyonel Rehber. Turizm Bakanlığı rehberlik kurslarında, Marmara Üniversitesi Turizm Bölümü’nde ve BÜ’de turizm üzerine dersler verdi. Uzun bir süre başkanlığını yaptığı Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı Seminerleri’nde “Dinler Tarihi”, “Hinduizm”, “Budizm”, "Türkler ve Budizm", "Şamanizm", "Semboller"... dersleri verdi. Gezdiği ve gezdirdiği yerlerde çektiği fotoğrafları “Fotoğraflı Söyleşiler” adı altındaki gösterilerle yıllarca gezginlerle paylaştı, “Kültür Turizmi” üzerine söyleşiler yaptı, sempozyumlarda yer aldı. Çok sayıda röportaja konu oldu. Yaklaşık 30 yıldır Türkiye’de kültür turizminin öncülüğünü yapan FEST Travel’ı yönetiyor. 1988’den günümüze kadar binlerce İstanbulluyu İstanbul ile tanıştıran “Adım Adım İstanbul”® gezileri ile “Köşe Bucak Türkiye” ve “Köşe Bucak Dünya” gezileri düzenliyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Girişim Grubu, Danışma ve Yürütme Kurulu üyelikleri yaptı. Şu anda Türkiye’den Kültür ve Turizm Bakanlığı ile FEST Travel’ın da aralarında bulunduğu 40 ülkeden 140 kuruluşun üye olduğu Uluslararası Sosyal Turizm Örgütü BITS’in Yönetim Kurulu üyesi, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği TURSAB’ın Kültür Turizmi Komitesi Başkanı, TURSAB Başkanlık Danışmanı, TURAD ve TÜYED üyesi, Kültür Bilinci Geliştirme Vakfı Onursal Başkanı. Dünyanın yaklaşık 60 ülkesini yerel rehberlerin bilgisine ihtiyaç duymadan gezdiriyor. Türkiye’de Kapadokya ve İstanbul uzmanı. Prag, Budapeşte, Endülüs, İrlanda, İskoçya, İskandinavya, İzlanda, Rusya, Kahire, Nil Vadisi, Fas, Libya, Etiyopya, Mali, Zimbabwe, İsrail, Ürdün, İran, Kuzey ve Güney Hindistan, Racastan, Ladak, Amritsar, Darceling, Karnataka, Nepal, Endonezya, Tayland, Myanmar, Tibet, Butan, Moğolistan, Altaylar, Vietnam, Kamboçya, Laos, Çin, Meksika, Guatemala, Peru, Bolivya, Ekvator, Nikaragua, Küba, Patagonya, Şili, Atacama Çölü, Paskalya Adası, Galapagos… rehberlik yaptığı bölgeler. 1998- 2001 yılları arasında önce yalnız, daha sonra Canan Pak ile birlikte “Köşe Bucak Dünya” programını sundu. SKYTURK 360 adlı televizyon kanalında Nisan 2011 - Ocak 2012 arasında "Tarihe Yolculuk"; Ocak 2012 - Eylül 2013 arasında "Şehrin Sırları" programlarını gerçekleştirmiştir. İZ TV’de de bazı programları yayınlanmıştır.