9-10 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen “Balıkesir Yatırım Günleri” etkinliğinin ikinci ve son gününde bölgede 12 ay sürdürülebilir turizm sağlanması için termal ve sağlık turizmine verilmesi gereken önemin altı çizildi.   Japonya’nın 100 milyar dolar, Almanya’nın ise 85 milyar euro yıllık kaplıca turizm geliri olduğunu belirten Türkiye Kaplıcalar Birliği Başkan Yardımcısı Aslan Tan, Türkiye’nin benzer bir potansiyeli olduğunu söyledi.​     55 yıl önce kurulan Turizm Bakanlığı’nın bugüne kadar 46 farklı bakanı olduğunun altını çizen Ramada Resort Kazdağları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öngen, “2018 yılı toplam kamu bütçesi 751 milyar TL. Ancak, Türkiye’nin toplam nüfusunun 3’te biri turisti ağırlayan sektörün ilgili bakanlığını bu bütçeden aldığı pay yüzde 0,5,” sözleri ile sektöre verilmesi gereken önemin çok daha fazla olması gerektiğini belirtti.     Bölgenin sahip olduğu kaynakların yanı sıra mitlerin de turizm açısından değerlendirilmesi gerektiği, bölge ikliminin Ortadoğu ve Körfez’deki turistler için de önemli bir potansiyele sahip olduğu vurgulandı.

​

Balıkesir Yatırım Günleri kapsamında çok önemli konuların gündeme geldiğini belirten Balıkesir İl Turizm Müdürü Mustafa Çaltı, Balıkesir’in Türkiye’nin ilk planlı turizm hareketinin başladığı bölge olduğunu hatırlattı: “Bölge, tarihin efsaneleri ile de ünlü. İstanbul’un fethi sırasında İstanbul’a karadan sürdürülen gemilerin ağaçları Kaz Dağları’nın eteklerinde bulunan Tahtacı Türkmenleri aracılığı ile hazırlanıyor. Mitlerle birlikte tüm değerlerimizi, 12 ay sürdürülebilir turizm imkanları ile birleştirmeliyiz. Sürdürülebilir turizm için de termal ve sağlık turizmine önem vermeliyiz.”

Türkiye Kaplıcalar Birliği Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Birol Demir, 1960’lardan bu yana içinde olduğu turizm sektöründe kaplıcaların önemine dikkat çekti: “İstanbul ve İzmir’in sanayi gelişimini takiben yaşadığı sıkıntıların aynısını Balıkesir’in yaşamaması gerekiyor. Yakın dönem ya da Antik Çağ destanlarını Balıkesir’in turizmi için değerlendirmeliyiz. Termal sağlık turizmi de değerlendirilmeli. Bu alanda Balıkesir hem iç pazarda hem de dış pazarda rol model olabilir. Yanı sıra, devletin sağlık turizminde özel sağlık sistemi ile birlikte başrolde olması gerektiğini düşünüyorum.”

Türkiye Kaplıcalar Birliği Başkan Yardımcısı Aslan Tan ise gerçekleştirilen toplantıların daha hızlı sonuç alabilmek adına çözüm, sonuç odaklı ilerlemesi gerektiğini vurguladı:“Küçükköy’de aldığımız jeotermal işletme ruhsatı vesilesi ile bir yatırımcı olarak Balıkesir’deyim. Sedef, egzama dahil birçok hastalığa deva olabilecek, içilebilir bir kaynak üzerine yatırımımı yaptım. Temel hedefimiz her alanda olduğu gibi nitelikli kaplıca turizm alanı yaratmak. Japonya’da yılda 100 milyar dolar, Almanya ise yılda 85 milyar Euro sadece kaplıca turizminden gelir elde ediyor. Ülkemizin de yatırımcıların sorunlarını daha hızlı bir şekilde çözüme ulaştırarak, kısa zamanda bu seviyelere gelmesi uzak değil.”

Türkiye Sağlık Turizmi Derneği Güney Bölge Marmara Koordinatörü Kemal Küçükyılmaz turizmde memnuniyetin önemine dikkat çekerek, “Turistleri memnun edeceksiniz ki, sürdürülebilir bir turizm bölgesi olabilesiniz. Sağlık turizmine yönelik potansiyelimiz oldukça güçlü. Unutmamamız gerekir ki insan sağlığına yatırım muhakkak geri dönüyor,”dedi.

Al Ajaji Turizm Genel Müdürü Eser Serbest ise Trabzon’un Körfez Bölgesi’nden yıllık 300 bine yakın turist potansiyeli olduğunun altını çizdi: “Bu ilginin önemli noktalarından biri ortak kültür, diğeri ise coğrafi yakınlık. Uçakla 3 saat 10 dakikalık bir uçuş sonrasında tatil yapacağı noktaya geliyor. Yanı sıra, indikten sonra da 20 dakikalık bir mesafe ardından konaklayacağı evinde ya da otelinde. Bu mesafe avantajını iklim avantajı ile destekleyelim. Bölgenin serin havası da Körfez turisti önemli bir avantaj.”

​