Balıkçı kızı, kambur Azize'nin (Fatma Girik), kör kemancı Ali'ye (Kadir İnanır) duyduğu aşkın anlatıldığı filmde Tasula Abla'nın (Suzan Avcı) evi olan, bir dönemler Çocuk Esirgeme Yurdu olarak kullanılıp boşaltıldıktan sonra 37 yıl kaderine terk edilen Despot'un Evi'nde, 3 yıl önce yapılan ihalenin ardından restorasyon için çalışmalara başlandı.
Bir madencilik firmasının sahipleri İsmail, Ali ve Hakkı Polat kardeşler tarafından 2015 yılında yap-işlet-devret modeliyle 49 yıllığına kiralanan Despot'un Evi'nin, 2 bin 500 metrekarelik bahçe bölümündeki toprak, iş makinesi ile kaldırılıyor. Havuz ve restoran bölümü için yapılan çalışmanın 15 gün içinde tamamlanacağı belirtildi. Projenin onay sürecinin uzaması nedeniyle yenileme çalışmalarına 3 yıl sonra başlandığı, 2018 yılı sonunda açılması planlanan otelin maliyetinin yaklaşık 13 milyon euroyu bulacağı öğrenildi.
'MADENCİLİKTEN TURİZME GEÇİŞ YAPACAĞIMIZ BİR YER'
Ankara merkezli madencilik firmasının sahiplerinden İsmail Polat, Manisa'nın Soma ilçesindeki maden işlerini takip için gidip gelirken, Ayvalık'taki tarihi yapıyı gördüklerini, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca 2015 yılında düzenlenen ihaleyi aldıklarını söyledi. Madencilikten turizm sektörüne doğru geçiş yapacakları bir yatırıma başladıklarını anlatan Polat, "Madencilik sektörü dışında da işlerimiz var ama lokomotif işimiz madencilik. Turizm işimiz yeni bir iş. Dünyada olsun, Türkiye'de olsun gezip gördüğümüz otellerden ufkumuz gelişti. Yeri çok severek, heyecanlı bir şekilde aldık. 2015'ten beri de Bakanlık ile Anıtlar Kurulu ile prosedür işleri devam etti. İnşaat ruhsatı yeni çıktı. Hiç vakit kaybetmeden çalışmalara başladık. Ayvalıklıların eski yetimhane olarak bildiği, 1862'de Despot'un kendisine yapılmış, daha sonra Osmanlı'da hükümet binası olarak bir dönem kullanılmış, ardından Çocuk Esirgeme Kurumu olmuş, 1981'den beri bina atıl durumdaydı. Herkesin bildiği bir yer. Bu binayı Ayvalık'a ve turizme kazandıracağımız için çok memnunuz. Standart şehir oteli gibi değil, daha çok eski yapı olduğu için tarihi de yansıtan güzel bir otel yapacağız" dedi.
Restorasyon işinin mimari proje sorumlusu Süleyman Taşar, Cunda Adası'nın simge binalarından olan tarihi yapının 33 odalı bir otel olacağını söyledi. 1981 yılına kadar aktif olan ve zamanında Türk filmlerinin çekildiği tarihi yapıyı restore ederek bugünkü kötü durumundan kurtarıp, bir turistik tesis olarak Türk turizminin hizmetine sunacaklarını belirten Taşar, "Yıl sonuna kadar restorasyonunu tamamlayıp, oteli hizmete açmayı düşünüyoruz. Ayvalık güzel bir tesis kazanacak. Restorasyonunda özgün yapısındaki bütün mimari öğeler, yani sarımsak taşı ve harman tuğlalar kullanılacak. Açıldığında Ayvalık'a değer katacak bir bina olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Yunanistan'ın devlet olduğu gün toplanan bağışlar ile yaptırılan görkemli yapı, geçmişten günümüze tarihe tanıklık etti. Binayı yaptıran Despot, 1877 yılında binaya yapılan bir baskında hayatını kaybetti ve bu görkemli yapının ancak 15 yıl keyfini sürebildi. Osmanlı Devleti, binayı satın alarak Hükümet Binası olarak kullanmaya başladı. Yıllar sonra mübadele ile birlikte bina 'Öksüz Yurdu' oldu. Ancak 1981 yılında okulun taşınması ile bina kaderine terk edildi. Zaman içerisinde bakımsızlık nedeniyle çatısı çöken tarihi bina, 2010 yılında Ayvalık Mal Müdürlüğü bünyesindeki Milli Emlak tarafından ihaleye çıkartıldı. Yıllık kira bedeli olarak 401 bin 100 TL karşılığında Güven Ezer adlı Cundalı bir otel işletmecisi ihaleyi kazandı ancak bir yıllık ön hazırlık sözleşmesi imzalamasına rağmen yenileme projesini hazırlayamayarak, ihale teminatını yaktı ve geri çekildi.
Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve son olarak Kültür Turizm Bakanlığı arasında el değiştiren bina için TÜRSAB'ın dönem başkanı Başaran Ulusoy, 'Cumhuriyet Kütüphanesi' sözü verdi. Ancak konuyla ilgili herhangi bir gelişme olmadı. Yılların aşındırıcı etkisine karşı direnen, bakımsızlık nedeniyle bir bölümü çöken yapının çatısı, geçen yıl düşen yıldırım nedeniyle yanmıştı.
YORUMLAR