ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ YENİDEN KAPILARINI AÇTI

Muhteşem koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan ve 1997 yılında “Avrupa’da Yılın Müzesi Ödülü”nü alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, tamamlanan restorasyon çalışmalarının ardından yenilenen yüzüyle yerli ve yabancı turistleri karşılayacak. Bakan Ömer Çelik açılışta yaptığı konuşmada böylesine büyük bir medeniyetin varisi olmaktan gurur ve şeref duyduğumuzu kaydetti.

ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ YENİDEN KAPILARINI AÇTI

Muhteşem koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan ve 1997 yılında “Avrupa’da Yılın Müzesi Ödülü”nü alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, tamamlanan restorasyon çalışmalarının ardından yenilenen yüzüyle yerli ve yabancı turistleri karşılayacak. Bakan Ömer Çelik açılışta yaptığı konuşmada böylesine büyük bir medeniyetin varisi olmaktan gurur ve şeref duyduğumuzu kaydetti.

ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ YENİDEN KAPILARINI AÇTI
14 Mayıs 2014 - 14:18


Muhteşem koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan ve 1997 yılında “Avrupa’da Yılın Müzesi Ödülü”nü alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, tamamlanan restorasyon çalışmalarının ardından yenilenen yüzüyle yerli ve yabancı turistleri karşılayacak.
Bakan Ömer Çelik açılışta yaptığı konuşmada böylesine büyük bir medeniyetin varisi olmaktan gurur ve şeref duyduğumuzu kaydetti.
Medeniyet Mirasımızın Sınırlarının Ne Kadar Büyük Olduğunu Görmek Gururumuzu Arttırıyor
“Doğrusunu söylemek gerekirse bir müzeye bu kadar ilgi gösterilmesi bir Kültür Bakanı için duyulabilecek en büyük memnuniyetlerden bir tanesidir. Kuşkusuz sahip olduğumuz değerlerle, Anadolu’nun kültürel mirasıyla, tarihi mirasıyla büyük bir gurur duyuyoruz.
Dünyanın her tarafında nereye gidersek gidelim milletimize ait, medeniyetimize ait bu eserleri gördüğümüz zaman bu eserlerin Türkiye’de sergilenmesine dönük ilgimiz, arzumuz, heyecanımız her zaman daha çok artıyor, her zaman daha çok çalışma azmine sahip oluyoruz.
Bizim ülkemizin en büyük özelliği ülkemizin tek boyutlu olarak tanımlanamamasıdır. Ülkemiz, tek bir cümleyle ifade edilemeyecek kadar tanıma sahiptir. Bir Akdeniz ülkesiyiz, aynı zamanda bir Karadeniz ülkesiyiz. Bir Balkan ülkesiyiz, aynı zaman bir Asya ülkesiyiz, bir İslam ülkesiyiz aynı zamanda bir Avrupa ülkesiyiz.
Bugün bile başlı başına dünyaya büyük medeni mirasımızı gösteren bu tanım Anadolu’nun derinliklerine inildiğinde çok daha çarpıcı çok daha büyük medeniyet mirasını önümüze koyuyor. Sadece ve sadece Anadolu’da tek bir höyükten çıkarılan eserler, tek bir höyükte temsil edilen medeniyetler silsilesi millet olarak ne kadar büyük bir mirasın üzerinde oturduğumuzu hepimize bir kere daha gösteriyor. Kuşkusuz bu büyük medeniyet silsilesinin, bu medeniyet mirasının varisleri olmaktan gurur, şeref duyuyoruz.
Gerek ülkemizde gerek dünyanın her tarafında Afrika’dan Asya’ya oradan Avrupa’ya ve dünyanın daha uzak yerlerine kadar medeniyet mirasımızın sınırlarını ufkunun ne kadar büyük olduğunu görmek gururumuzu arttırıyor. Biz Ankara’da şu anda bu müzenin bahçesinden baktığımızda Bilge Kaan ve Tonyukuk anıtlarından Mali’deki Timbuktu eserlerine Mostar Köprüsü’nden Asya’da sahip olduğumuz medeniyet mirasına kadar çok büyük bir medeniyet coğrafyasına seslenebilme gücüne sahibiz.”  
Bakanlığımızın Müzelerimiz Konusunda Dünyadaki Örnekleriyle Yarışabilecek Uygulamalar Ortaya Koymasıyla Büyük Bir Gurur Duyuyorum
“Memnuniyetle müşahede ediyoruz ki son yıllarda dış politikamızın ulaştığı çerçeve sayesinde Türkiye’den ilettiğimiz her ses dünyanın her tarafında da yankı buluyor. Bugün burada konuştuğumuz bir sözle ilgili olarak, bugün ifade ettiğimiz bir selamla ilgili olarak Mostar Köprüsü’nden karşılık alıyoruz, Mali’deki Timbuktu Kütüphanesi’nden karşılık alıyoruz. Asya’daki medeniyet mirasımızdan, Bilge Kaan Anıtları’ndan, Tonyukuk Anıtları’ndan selam alıyoruz. Buradan Kızılırmak’tan selam söylediğimiz zaman karşılığını Tuna Nehri’nden alabiliyoruz. Artık bu kadar büyük bir sorumlulukla karşı karşıyayız.
Dolayısıyla müzelerimize de bu bilinçle yaklaşıyoruz. Bakanlığımızın müzelerimiz konusundaki hassasiyeti, sahip olduğu kapasite ve dünyadaki örnekleriyle yarışabilecek uygulamalar ortaya koymasıyla büyük bir gurur duyuyorum. Tabii önümüzde şöyle bir sorumluluk var; bu kadar büyük bir mirasa, bu kadar büyük bir esere sahipken bunların en etkili şekilde teşhir edilmesi, en etkili şekilde dünyaya duyurulması bizim üzerimize çok büyük bir vazife yüklüyor. İstiyoruz ki müzeler, ziyaret edilen yerler olmaktan çıksın. 24 saat yaşanılan yerler haline gelsin. Çocukların içinde gezdiği, hafta sonlarında insanların başka yerler yerine vakit geçirmek için tercih edilebilir buldukları mekanlar haline gelsin.
İçinde hayat olsun, hayata dair her renk içinde olsun. Bütün o sanat eserlerinin içinde hayatın bütün renklerini, bütün coşkularını, bütün hüzünlerini hep beraber yaşayabilelim, hep beraber görebilelim. İnşallah bu müzelere sahip çıktığımız gibi bundan sonrasında da daha büyük müzeler yapmak, daha iyi müzeler yapmak, bu mekanları yaşayan mekanlar haline getirmek konusunda daha büyük bir vizyon ortaya koymaya çalışacağız. 2003 yılından bugüne kadar Bakanlığımız sorumluluğundaki 103 müzenin bakım, onarım ve teşhir tanzim çalışmaları yapılarak yeniden ziyarete açıldı. Bu arada aynı dönem içerisinde 41 adet yeni müze ve birim ise ilk defa ziyarete açıldı. Bu çerçevede birçok ilimizde yakın geleceğe yönelik müze uygulama ve proje çalışmaları devam ediyor. Bunlara ilaveten Bakanlığımıza bağlı 190 müze ve müze müdürlüklerimiz bağlı olarak faaliyet gösteren 191 özel müze ile ülkemizde müzecilik faaliyeti artan bir ivme ile sürdürülmektedir.”  
Bütün Medeniyet Mirasımıza Cumhuriyetimizin Temelinin Kültür Olduğu Şiarıyla Bundan Sonra Daha Çok Sahip Çıkmaya Çalışacağız   

“Gurur duyduğumuz Anadolu Medeniyetleri Müzesinin hizmet vermekte olduğu Mahmut Paşa Bedesteni ve Kurşunlu Han, malumunuz olduğu üzere geçmişi 15. yüzyıla kadar uzanan tarihi bir yapıya sahip.

Bu müzede günümüz müzecilik anlayışıyla yeni bir düzenlemeye gidilirken aynı zamanda anıtsal bir yapının bakım ve onarımı da gerçekleştirilmiştir. Müzede Bedesten kubbeleri kurşun kaplama ile yenilenmiş, Arastanın ahşap çatı konstrüksiyonu onarılmış ve doğu bölümünde mevcutta yer alan 5 adet dükkan esas alınarak aks boyunca dükkan sistemi yeniden inşa edilmiştir. Özgün mimariye uygun olarak 2012-2014 yılları arasında yürütülen restorasyon ve yeni teşhir- tanzim çalışmaları kapsamında; Paleolitik Çağ’dan başlayarak Doğu Roma Dönemi sonuna kadar olan süreçteki eserler kronolojik olarak sergilenmekte, mimari canlandırmalar yapılarak bilgi panoları yenilenmiş ve interaktif uygulamalarla modern bir teşhir çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu vesileyle açılışa hazır hale getirildi ve dünyanın en önemli müzelerinden biri olarak 1997 yılında Avrupa Yılın Müzesi Ödülünü almış olmasıyla da bu müzenin gurur duyuyoruz. Bu binalar geçmişte yangın sebebiyle zarar gördüğünde kendi kaderine terk edilmişti, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün vizyonu ile burasının müze olarak değerlendirilmesi kapsama alınmıştır. Bu Cumhuriyetin temeli kültürdür şiarının somut bir örneğidir. Kuşkusuz ki her devletin gücü çeşitli imkanlarla ölçülür, ama devletin kalıcılığının esası o devletin kültürüdür. Devlet için kültür onun bekasının yazılımıdır. Biz bu müzelere ve bütün medeniyet mirasımıza Cumhuriyetimizin temelinin kültür olduğu şiarıyla bundan sonra daha çok sahip çıkmaya çalışacağız. Kuşkusuz sizlerin bugün buraya katılarak gösterdiğiniz ilgi bizim için en büyük teşvik ve heyecan kaynağı olacaktır. Tekrar bu çalışmada emeği geçen herkesi kutluyorum ve hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum.”   Bakan Ömer Çelik konuşmasının ardından müzenin açılışını gerçekleştirdi. Ardından da beraberindeki heyetle birlikte müzeyi gezdi ve yetkililerden bilgi aldı.  

YORUMLAR

  • 0 Yorum