Türkiye genelinde 14.000'e yakın acentanın üyesi olduğu  TÜRSAB'da (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) seçim heyecanı yaşanırken, önemli gelişmelerde yaşanıyor. Genel kurul öncesi TÜRSAB,  TGA ve Turizm Bakanlığı'dan katkı talep etmiş, bakanlık ve TGA tarafından bu talep red edilmişti. Tüm bu gelişmeler üzerine  bu konulara dahil olmak istemeyen bakanlık genel kurula kısa bir süre kala TÜRSAB'a bir yazı göndermiş, tavsiyelerini tek tek sıralamış ve daha çarpıcı olanı bu yazı TÜRSAB'a ulaşmadan sosyal medya üzerinde paylaşılması oldu.
 

Bunun üzerinde TÜRSAB başkanı Firuz Bağlıkaya uzun bir açıklamada bulundu. Bugüne kadar üzerinde çok konuşulan konulara da açıklık getirdi. İşte Açıklama Şöyle;

''Değerli meslektaşlarım,
Genel kurulumuza neredeyse saatler kala ilginç gelişmelere şahit oluyoruz. Sayın Bakanımız Genel Kurulumuz ile ilgili yine fazla mesaiye başladı. Sayın Bakanımızın kamuoyunda defalarca zerre kadar önem vermediğini itiraf ettiği, seyahat acentaları için harcadığı bu zaman ve emeği bu ilgi ve gayreti takdirle karşıladığımızı belirtmek isterim. Demek ki bugüne kadar kapısından girmediği tga'da yarım üyelik verecekken bir üyeliği lütuf gibi anlattığı türsap her genel kurul döneminde olduğu gibi gene önemli hale gelmiş. Bir önceki genel kurulda bir araya getirdiği muhalefet adayları deneyimini şimdi yeniden yaşamaya başlayan bakanımız değerli zamanını türsapta adayım diyen her arkadaşla toplantılar yaparak harcıyor. Genel Kurula katılacak üyelerimizin giderleri ile ilgili daha önce yazdığımız yazılarda biz karışmayız ne isterseniz yapın giderleri ödeyip ödememeniz sizin takdirinizde diyen cevaplarını vakti tavsiye niteliğinde yazılar yazdırıyor tga'dan üyelerimize aktarılmak üzere ek katkı isteğimizi reddeden makam şimdi giderleri öderken hassasiyet göstermemizi rica ediyor. Kimin zoruyla yazdıysanız o yazıyı biz zaten gereken hassasiyeti gösteriyoruz. Keşke siz de biraz hassasiyet gösterseydiniz. Bakanlığın yazdığı yazılar birliğimize ulaşmadan gayri resmi bakan sözcüsü arkadaşlarca üyelere servis ediliyor. Bu arkadaşlar ya yazıyı okumuyorlar ya da yazılanı anlamıyorlar ama her zamanki gibi anlamadan yorum yapıyorlar. ne diyeyim. Dilin kemiği yok, onu anladık ya insanın omurgası olur. Sayın Bakan son zamanlarda kendisini ziyaret eden muhalif arkadaşlar ve gayri resmi sözcüleri aracılığıyla benimle arasındaki sorunlardan söz etmeye başladı. İlginç olan bakanın son zamanlarda söylediklerinin gittikçe daha gerçeğe yakın olması artık içindekileri söy. Televizyon ekranlarından seyahat acentalarını küçümseyip turist getiren seyahat acente sayısını yüze indirirken 50 arkadaşı ile turizmi kurtardığını anlatırken İçindekileri açıkça dışa vuruyor. Benimle ilgili olarak da önce ailemle ilgili haber yaptırdı dedi. Sonra hak etmeden iş aldı dedi. Sonra yerimde gözü var dedi. Şimdi şirketlerine cezalar kestim. O yüzden bana tepkili deyip kendini ziyaret edenlerden bunu her yerde anlatmalarını istiyor. Aile meselesinin benimle ilgisi olamayacağını o zaten biliyordu. Yaşananlar herkese öyle bir şey olmadığını gösterdi. Hak etmeden iş aldı dediği 206 yılında ciddi bir fiyat farkıyla açık artırma ile şirketimin aldığı bir iş idi ve o dönemde hiçbir görevde değildim. Hatta kendisiyle birlikte seçime girmiş ve kaybetmiştik. onun yerinde gözüm olması onun içinde büyüttüğü ve bir türlü y kaygı olabilir. Ama benim böyle bir girişimim olmadığını, seçilerek geldiğim makamda mutlu olduğumu, onun haricinde herkes biliyor. Sektörden bakan atanmasının yanlışlığını gördük Açıkça sektör bir daha sektörden bakan istemiyor diye açıklamalarım var. Şimdi servise konulan şirketlerine ceza yazdım. O yüzden bana karşı söylemenin içinde farklı bir gerçek var. Ama ters söylemiş, ceza yazdığı için karşı değiliz. Maalesef Acentaların aleyhine yaptıklarına karşı olduğumuz için cezalar yazıldı. Doğru olan budur. Sayın bakan sebep ile sonucu kasti olarak birbirine karıştırıyor. Ama biz bunu bugüne kadar hiçbir zaman türsap gündemine getirmedik. Hatta benim hakkımda türlü bahanelerle suç duyuruları yaptılar. Vakfımıza Bağış topladığımız için savcılıklara defalarca suç duyurusunda bulundular. Dava açtırdılar. Biz seyahat acentaların haklarını korudukça. Onlar için mücadele ettikçe hem birliğimize hem de benim şahsıma aldırlar devam ediyor. Üç ay önce yasal düzenlemeyi yapın, aday olmayın demedim mi? dedim. Madem bu kadar adaylığıma karşısınız yasamızı çıkarsaydınız da aday olmasaydı 2018 Ağustos ayında Lütfü Kırdar toplantımızda tüm BTK başkanlarımızın önünde 2018 Aralıkta yasayı çıkartıyoruz dedi mi? dedi. Sonra Antalya'da Mart 2019 da tüm acentaların önünde 2019 Haziran'da yasayı çıkartıyoruz dedi mi? dedi. Sözünde durdu mu? Durmadı. Acentaların bir tane sorununu bugüne kadar çözdü mü? çözmedi Bakanlığı bize muhalefet yapanların cirit attığı, türsap aleyhine olan her kararın jet hızıyla alındığı bir yer haline getirenler seri yalanlarına devam ediyor. Ben birliğimizi ve seyahat acentalarının haklarını koruduğum için saldırılara muhatap oldum, olmaya da devam ediyorum. Cezalar ödedim belki de daha fazlasını ödeyece.
Acentaların haklarını korumaktan vazgeçmeyeceğim, saldırılarınızdan, yılmadım, yılmayacağım bu bedelleri öderken haklı olduğumu doğru yaptığımı üstlendiğim. görevin gereğini yerine getirdiğimi bilmenin gücüne sahibim. Sizler hep arkamda durdunuz. Bu destek devam ettiği sürece de seyahat acentaları birliğimizi korumak için çalışacağım. Birlikte daha iyiye ulaşacağız. Genel kurulda görüşmek üzere''