1985 yılından itibaren otelcilik sektörünün içinde olduğunu belirten Edirne'nin önde gelen iş adamlarından Balta Otelin sahibi Gökhan Balta; “ 1985 yılından itibaren otelcilik sektörünün içindeyiz, 1990’ların ortalarına kadar içekapanık bir turizm çalışanı oldum. Daha sonrasında çeşitli görevler almaya başladım. Bunlardan ilki Türkiye Otelciler Birliği’nin Edirne’deki ilk üyesi ve şu anda da Edirne İl Temsilciliği görevi yapıyorum. Aynı zamanda Turizm Bakanlığının sınıflandırma özel sektör temsilcisiyim. Bunun dışında Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği’nde iki dönem başkanlık şu anda da Yönetim Kurulu üyesiyim. Sayın Valimizin yeni kurmuş olduğu Tanıtım Konseyi’nde de TUROB’u temsilen İcra Kurulu’nda görev alıyorum” şeklinde konuştu.
Gökhan BALTA
Gökhan Balta
Turizmi futbola benzeten Balta; “1980’lerden itibaren Edirne’nin turizminde ne oldu, ne değişti? Turizm bana göre biraz futbol gibi. Herkes bu konuda bilgi sahibi, herkesin mükemmel fikirleri var. Ama mükemmel fikirleri satamadığımız sürece onların hiçbirisi işe yaramaz. 1959 yılında Aziz Nesin’in Edirne ile ilgili yazdığı köşe yazıları var. O yazıyı okuduğum zaman şu andaki konuşulanlarla o dönemde konuşulanlar arasında hiçbir farkın olmadığı göze çarpıyor. 1959’dan 2016’ya söylemler, çerçeve hep aynı. Bizim en önemli hatalarımızdan biri her şeyi Devlet’ten beklememizden geldiğini düşünüyorum. Özel sektör, bu konuda KDV yaratan, istihdam yaratan kişiler sürekli Devlet’ten bir şeyler yapmasını beklediği için yıllardır çok ileri gidilmediğini düşünüyorum. Son dönemlerde önemli şeyler yapıldı. İl genelinde turistik değerlere daha çok sahip çıkıldı ve ayağa kaldırıldı. Camiler, medreseler, köprüler, sinagog, Bulgar Kiliseleri onarılarak tekrardan ibadete açıldı. Kültür turizmi noktasında sadece İslam kültürü değil, diğer kültürlere ait de eserler ortaya çıkartıldı, daha da çıkartılması gerekenler var. Kültür turizmi dendiğinde sadece İslam kültürü değil, diğer kültürleri de harekete geçirebilirsek o zaman daha iyi bir turizm olabileceğine inanıyorum. Bu noktada Vakıfların önemli çalışmaları oldu ve hala da devam ediyor. Edirne Belediyesi’nin son dönemde gayet iyi çalışmaları var. Tabi kendi imkanları doğrultusunda çok daha iyi olması gerekir ama ellerinden geleni yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Bir araya gelip ilerleyebiliriz”
Edirne’nin tanıtımı için sektöre hizmet veren en küçük esnafından en büyük işletmesine kadar herkesin katılımcı olması gerektiğinin altını çizen Balta; “Bizim de sektörden para kazanan, sektöre hizmet veren en küçük esnafından en büyük işletmesine kadar herkesin katılımcı olması gerekiyor. Her şeyi devletten beklememek gerekiyor ama devletin de yani hem atananlar hem seçilmişler ve Sivil Toplum Kuruluşları da dahil olmak üzere bir dilenci vasfıyla hareket etmeyi bırakıp, bir araya gelip ilerleyebiliriz. Belki koşmayacağız ama bu konuda hızlı bir yol yapacağız. Edirne Türkiye’deki gelişmiş iller arasında ilk 20’de bulunan bir il. Yapılan araştırmalara göre yaşanabilirlik açısından 81 il arasında 18’inci sıradayız. Bu daha yükseklere de çıkabilir” şeklinde konuştu.
“Edirne ismini duymamız gerek”
İnsanların duyu organlarına hitap etmemiz gerektiğini belirten Balta; “Bizim 5 tane duyu organımız var. İlk önce bir ses duyuyoruz; Edirne ismini duymamız gerekiyor. İnsanların duyu organlarına hitap etmemiz gerekiyor. Daha sonra göze hitap etmemiz gerekiyor. Üçüncü ayak da reklamcılık sektörü ama biz genelde en çok su baskınlarında ya da Kapıkule’de yaşanan olaylarla ilgili kötü olaylarla ilgili Edirne haber oluyor. Bunun dışında, yerel dinamiklerimiz örneğin ciğer konusunda tanıtım amaçlı bir çaba gösteriyorlar. Bu da yapılabilir. Ama bizim ihtiyacımız olan topyekün bir tanıtım yapabilmek. Burada en büyük eksiklik kurumların hiçbirisinin Edirne tanıtımına ayırdıkları bir bütçe yok. Bu tanıtım işleri bütçesiz olmaz. Para olmadan sadece geçici çözümlerle, sağdan soldan para toplayarak, badem ezmesi, ciğerle sadece geçici tanıtım yapabilirsiniz. Uzun vadede yeterli olmaz” sözlerine yer verdi.
“Konaklamalı turist çekilmeli”
Edirne’ye daha fazla konaklamalı turist çekilmesi gerektiğinin altını çizen Balta; “ Para bırakan, KDV bıraktıran veya ürünün kalitesini, marka olmasını sağlayan şeylerden en önemlisi konaklamalı turist getirebilmenizdir.
“Turistik belgeli restoran yok”
Oteller gibi şehirlerin de yıldızları olduğunu belirten Balta; “Bakanlık otellere yıldız verir. Bu yıldızların belli kıstasları vardır ona göre verilir. Bu noktada şehirlerin de yıldızları vardır. Turistik yıldızları olması gerekir. Bir şehirde ne kadar 5 yıldızlı tesis olduğu, bu 5 yıldızlı tesislerin dışına çıktıkları zaman alışveriş yaptıkları yerler maç yıldızlı? Edirne’de de bir tane 5 yıldızlı, 1 tane 4 yıldızlı, 1 tane 3 yıldızlı, 2 yıldızlı ve aşağıya doğru gidiyor. Yaklaşık 21 tane konaklama tesisimiz var. Ama bunların ortalamasına baktığımızda 3 yıldızlı bir konaklamamız var. Dışarı çıktığımızda ise yeme, içme, eğlence, alışveriş yerlerinin kalitesi ise 2 yıldız diyebiliriz. Bakanlık belgeli otel var ama turistik belgeli restoran yok. Trakya’da bir ya da iki tane var. Osmanlı’nın başkentindesiniz ve buraya gelen de o öngörüyle buraya geliyor. Başkent olduğu dönemdeki yaşam alanını görmek istiyor. İşte burada bir puan kaybediyoruz. Çünkü yıkık vaziyette. Peki o dönemin yemekleri var mı o da yok. Toplamda baktığımızda şehrin turizmi 3 yıldızlık ama yine de ileri gidebilecek bir durumdayız” dedi.
“Turistik bir koridor oluşturulmalı”
Sadece Edirne Merkez değil, ilçeleriyle de bir bütün olarak görmemiz gerektiğini de vurgulayan Balta; “ Niş ilçelerimiz var; Keşan, Uzunköprü, Enez. Hepsini bir bütün olarak görmemiz ve turistik anlamda bir koridor oluşturmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
YORUMLAR