1) Adam Smith (1723-1790) Ahlak felsefesi profesörü olmasına rağmen modern ekonominin babası olarak anılmayı başarabilen Adam Smith’in 1776’da yazdığı ‘Ulusların Zenginliği’ adlı kitabı ekonomi tarihinde özel bir yere sahiptir. Smith, ‘Görünmez el’ teorisi ile ekonomide doğal bir düzen olduğunu iddia etmiş ve bu düzene yapılacak her türlü müdahaleye karşı çıkmıştır. Bireylerin kendi çıkarları için hareket etmesinin toplumun tümü için yararlı olduğunu söyleyen Smith, bu düşünceleriyle serbest piyasa ekonomisinin temellerini atmıştır. 2) Thomas Malthus (1766-1834) 1789 yılında yayınladığı ‘Nüfus Artışı Hakkında Araştırma’ çalışmasıyla ünlünen Malthus, fakirlikle ilgili çok sert düşünceleri sahipti. Ona göre fakirlik kaçınılmaz ve doğal olduğundan geç evlenmek, az sayıda çocuk sahibi olmak gibi hareketlerin teşvik edilmesi gerekiyordu. Yine Malthus’a göre toplumsal sefaletin en büyük nedeni alt sınıflardı ve nüfus planlaması üst sınıflardan ziyade alt sınıflara uygunlanmalıydı. Malthus, yaşamı boyunca fakirlere yapılan her türlü toplumsal müdahaleye ve yardıma muhalif olmuştur. 3) Friedrich List (1789-1846) Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun kurulmasına öncelik eden Friedrich List, 19.yüzyılın en önemli ekonomistlerinden biridir. Adam Smith’in Değer Teorisi’ni eleştirerek Üretken Güçler Teorisi’ni ortaya atmıştır. ‘Üretken Güçler’ ile sadece şirketler arası rekabeti değil ayrıca yenileşme(inovasyon), mühendislik performansı, girişimcilik ve halkın eğitim seviyesini de kastetmiştir. List’e göre bir ekonominin gelişmesi insanların entelektüel gelişimine (icatlar, var olan teknolojin geliştirilmesi) bağlıdır. 4) John Stuart Mill (1806-1873) İngiliz filozof John Stuart Mill, 19.yüzyılın önde gelen fikir insanlarından biridir. Henüz 14 yaşına geldiğinde aldığı eğitimler sayesinde zamanının ekonomi bilgisine sahip olmakla birlikte diğer sosyal bilimlere de oldukça hakim olan Mill, emeği üretken ve üretken olmayan emek olarak ikiye ayırmış ve servet yaratan emeği üretken emek olarak adlandırmıştır. Ona göre, paranın ekonomide bir rolü yoktur ve devletin ekonomiye müdahale etmemesi gerekir. Mill’in en önemli eseri 1848 yılında yayınladığı “Politik Ekonominin İlkeleri” adlı çalışmasıdır. 5) Karl Marx (1818-1883) Ortaya koyduğu düşünceleri nedeniyle hala geniş kitlelerce tartışılmaya devam eden Karl Marx’ın ekonomi teorisi, klasik ekonomi teorisine ilk ciddi karşı çıkış olarak görülmektedir. Marx, kapitalizmin temel ilkelerine karşı çıkmış ve kapitalist sistemin, dengesiz iç dinamikleri nedeniyle uzun süre yaşayamayacağını savunmuştur. Planlama, piyasa mekanizması yerine planlanmış fiyatlar, özel mülkiyet yerine kamu mülkiyeti gibi konular Marksist ekonomi teorisinin esasları arasında gösterilebilir. 6) Alfred Marshall (1842-1924) Alfred Marshall, Adam Smith’den sonra modern ekonomi biliminin ikinci kurucusu olarak kabul edilir. ‘Ekonominin İlkeleri’ adlı eseri uzun zaman ders kitabı olarak okutulmuştur. Marshall, bu kitaptaki düşüncelerini matematiksel formüllerle desteklemeyi başarmıştır. Onun zamanına dek ilgi hep makroekonomideyken, Marshall bu ilgiye mikroekonomiye ve kısmi analize kaydırmıştır. Aynı zamanda Marshall, John Maynard Keynes'in hocası olarak da bilinmektedir. 7) Irving Fisher (1867-1947) Neoklasik ekonomistler arasında yer alan Irving Fisher, Marjinal Fayda Kuramı’nın matematikleştirilmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Fisher’ın piyasa değeri denklemi bugün de para kuramına ilişkin çok sayıda çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Ayrıca Fisher’ın Miktar Kuramı ekonomi tarihinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Burada, dolanımdaki para miktarı, paranın dolanım hızı, fiyatlar genel düzeyi ve piyasadaki işlem hacmi arasında ilişki kurulmaktadır. Denkleme göre, para miktarındaki artışlar doğrudan fiyatlar genel düzeyinin yükselmesine ve paranın değerinin düşmesine neden olacaktır. 8) John Maynard Keynes (1883-1946) Makroekonominin kurucusu kabul edilen John Maynard Keynes, radikal düşünceleriyle ekonomide çığır açmıştır. Klasik ve neoklasik ekonomistlerin aksine, piyasaların her zaman kusursuz işlemediğini, dönemsel olarak arz ve talep uyuşmazlıkları yaşandığını ortaya koymuştur ve böyle durumlarda kamu müdahalesinin kaçınılmaz olduğunu savunmuştur. Keynes ekonomisi devrimci niteliğine rağmen kapitalizme karşı olmakla beraber kapitalizmi daha da ileri götürerek kapitalizmin eksiklerini giderme amacı taşımaktadır. Bugün bile dönem dönem ekonomiyi canlandırma politikaları için Keynes’in görüşlerine başvurulur. 9) Friedrich Hayek (1899-1992) Avusturya İktisat Ekolü’nün önemli isimlerinden olan Friedrich Hayek, sıkı bir liberaldi ve serbest piyasa ekonomisini savunuyordu. Hayek, İkinci Dünya Savaşı sonrasında daha iyi bir dünya düzeninin nasıl kurulabileceği üzerine düşünerek Keynes’in çalışmalarına karşı çıkmıştır. Keynes’in ekonomik krize karşı kamu harcamalarına ağırlık vermeyi öneren düşüncelerine reddeden Hayek, özel mülkiyetin ve yatırımların önünün açılmasını savunmuştur. Hayek, liberal ekonomiyi savunan çalışmalarının sonucunda 1974 yılında Nobel Ekonomi Ödülü’nü almıştır. 10) Milton Friedman (1912-2006) 1976 yılında Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Amerikalı ekonomist Milton Friedman, aynı yıl ‘Paranın Miktar Teorisi Üzerine Çalışmalar’ adlı kitabında Monetarizmin(parasalcılık) temel ilkelerini ortaya koymuştur. Friedman ve diğer Monetaristlerden Schwartz, para politikasının hem genişlemelerde hem de daralmalarda gerçekten etkili olduğunu göstermişlerdir. Son yıllarda dünyayı en çok etkileyen ekonomistlerin başında gelen Friedman, Ağırlıklı olarak para teorisi, para tarihi, tüketim analizi ve istikrar politikaları konularında çalışmalar yürütmüştür.
Dünyayı Değiştirmeyi Başarmış 10 Ekonomist
Ekonomi diğer sosyal bilimler gibi insanı, ilişkilerini ve ihtiyaçlarını merkez alarak ortaya çıkmış bir bilim dalıdır. Kısaca tanımını da yapmamız gerekirse; sınırlı kaynaklar ile sınırsız gereksinimlerin akılcı şekilde karşılanması sorununu araştıran bir bilim dalıdır, dememiz yeterli olacaktır. Diğer bilim dalları gibi ekonomi de tarih boyunca sürekli gelişmiş ve değişim göstermiştir.
01 Mayıs 2019 - 16:17
YORUMLAR