San Marco Meydanı’nın karşısında yer alan tarihi San Clement Adası, Venedik’in gözbebeği olarak biliniyor. Venedik tersanelerinin San Clemente Palace Kempinski Hotel’e özel dizayn ettiği ahşap teknelerle adaya 8-10 dakikada ücretsiz ulaşılabiliyor.
Adanın merkezinde yer alan tarihi otel binası, başlangıçta manastır olarak inşa edilmişti. Yüksek tavanlar, geniş koridorlar ve haşmetli merdivenlerle donatılan, 1131 yılından kalma San Clemente Kilisesi, İtalya’nın en güzel kiliselerinden biriydi. Permak Grubu adayı aldığında çökmek üzere olan bu büyüleyici yapı, koruma kuralları ve izinleri çerçevesinde üç yıl boyunca yürütülen restorasyon çalışmaları sonucu yeniden hayata döndürüldü.
Rönesans döneminden kalma bir yapının modernizasyonu Venedikliler ve tarih severler için büyük bir sevinç kaynağı oldu. Döneminin önemli sanatçılarına ait duvar ve tavan resimleri, bronz kabartmaları ve mermer heykelleri ile bugün San Clemente Palace Kempinski olarak ziyaretçilerini kabul eden binanın mistik havası, görenleri büyülemeye devam ediyor.
DÜNYANIN EN GÜZEL KRAL DAİRESİ
San Clemente Palace Kempinski Hotel’in ahşap kirişler ve yığma tuğlalarla oluşturulan 180 metrekarelik “Özel Suiti”, dünyanın en güzel kral dairelerinden biri olma özelliğine sahip. 2018 yılında “Dünyanın En İyi Suiti” seçilen bu özel oda, Venedik’in büyülü atmosferini çok iyi yansıtıyor. Hem doğa hem de deniz manzaralı Gardineri süitleri ile otelin yeni açılacak Naviganti (Denizci) süitleri de görülmeye değer.
Otelin bulunduğu San Clemente Adasında ayrıca tabii bir göl, yüzme havuzu, golf alanı, helikoper pisti, büyük bir jogging parkuru, korunan bir doğal park, kongre merkezi ve üç adet seyir tepesi bulunuyor. Günün farklı saatlerinde Lido’yu, San Marco’yu veya Venedik Lagününü tepeden izlemek; Venedik’e özel kayıklarla yapılan kürek sporu ve yelkenlilerin geçişini seyretmek, ada misafirlerine ayrı bir İtalya deneyimi yaşatıyor.
San Clemente Palace Kempinski ünlülerin düğünlerine ve şirketlerin önemli toplantılarına ev sahipliği de yapıyor. Yaklaşık 400 kişilik kapalı, 1200 kişilik açık alan kapasitesi ile İtalya’nın bir numaralı davet merkezi olmasının yanı sıra balayı ve özel yıldönümleri için de mükemmel bir destinasyon.
VENEDİK’LE KURULAN TARİHİ KÖPRÜLER
Geçmişten bugüne Venedik ve İstanbul birbirini politik, askeri, sosyal, ticari ve kültürel anlamda eşi görülmemiş bir şekilde etkiledi. Permak Group Yönetim Kurulu Başkanı Selim Uyar, bu iki eski şehirde, rahatlıkla birbirinin tarihi izlerini gözlemlemenin mümkün olduğunu şu sözlerle anlatıyor:
“San Clemente Adasında İstanbul’un izlerini kabartmalar ve yazılarda görerek eski zamanların nostaljisini yaşayabilirsiniz. Tarihe olan merakım, beni Venedik devlet arşivinde incelemeler yapmaya sürükledi. Tarih ve sanat araştırmacıları ile işbirliği yaptım. PERMAK Gurubu olarak San Clemente Kilisesi’nden muhtelif tarihlerde alınan ve değişik müzelerde sergilenen heykel ve resimleri geri getirmek için ünlü Venedikli sanat tarihi hocası Prof. Cristinelli ile birlikte büyük bir proje başlattık.
Venedik koruma kurulu da bu projeye büyük destek verdi. Kilisemize ait bir heykeli ve 13 parça muhtelif eseri Floransa’dan geri getirttik. Venedik devlet arşivinde yer alan yıpranmış bir Genç Osman fermanını tercüme ettirdik. Bu ve benzeri çalışmalarımız ile kültür ve sanata katkılarımızı sürdürüyoruz. San Clemente Palace misafirlerimize ve dostlarımıza da edindiğim bilgileri uzun uzun aktarmaya çalışıyorum. Ama bu büyüleyici tarihle ilgili öğrenilecek o kadar çok şey var ki!”
YORUMLAR