Türkiye’nin en büyük gastronomi uygulama mutfağına sahip olan ve İstanbul’un ilk ve tek Gastronomi Yüksek Lisans Programı’nı hayata geçiren Okan Üniversitesi Gastronomi Bölümü tarafından düzenlenen “Turizmin Yükselen Yıldızı Gastronomi’den Nasıl Yararlanmalı?” panelinde sektörün tüm paydaşları tarafından gastronomi turizminin geleceği tartışıldı. Gastronomi Bölüm Başkanımız Yrd. Doç. Dr. İlkay Gök ve Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği Başkanı Kerem Köfteoğlu’nun oturum başkanlığını yaptığı panele, Gazeteci-Yazar Ahmet Örs, Gazeteci Müge Akgün, TUROB Başkan Yardımcısı Vedat Başaran, TURYİD Başkanı Kaya Demirer, Pronto Tour İç Turlar Operasyon Müdürü Müge Erçetin ve Gastronomika Temsilcisi Semi Hakim katıldı.
Yatak kapasitesi 40 binden 1 milyon 300 bine çıktı
Panelin açılışında konuşan Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, “Bu yıl 15. yılımızı 15 bin öğrencimizle kutluyoruz. Üniversite-sanayi işbirliği ile sektörün ihtiyaç duyduğu programları hayata geçiriyoruz. Gastronomi de bu alanlardan birisi” dedi. Türkiye’nin, turizmde elde ettiği gelir açısından dünyada 6. sırada yer aldığını belirten Okan, “Rahmetli Özal’ın teşvik etmesiyle Okan Grubu olarak turizm alanında yatırımlar yaptık. Türkiye’de ilk kez her şey dahil sistemini uyguladık. O dönem 40 bin yatak kapasitesi vardı. Artık 1 milyon 200-300 bin civarlarında yatak kapasitemiz var” diye konuştu. Rektör Prof. Dr. Şule Kut ise Okan Üniversitesi Gastronomi Bölümü’nün 2008 yılında kurulmasının ardından çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü belirterek “Panelimizi 15. kuruluş yılı etkinliklerimiz kapsamında düzenliyoruz. Bundan sonra da gastronomi alanında çeşitli sürprizlerimiz olacak” dedi.
İstanbul’un Barselona’yı yakalaması için hükümet desteği olmalı
Panelde, gastronomi ve gurme turları düzenlemeye başladıklarını belirten Pronto Tour İç Turlar Operasyon Müdürü Müge Erçetin, ilk olarak Gaziantep, Kastamonu ve Alaçatı turlarını düzenlemeye başladıklarını söyledi. Kendileri için bu tür turların yeni bir operasyon olduğunu fakat büyük ilgi gördüğünü belirten Erçetin, “Gurme turlarına tarihi durakları da ekliyoruz. Küçük eğitimlerle uygulama yaptırıyor, en iyi aşçı, atölye ve restoranları belirliyoruz. Zaman zaman insanları tarlalara götürüp workshop düzenliyoruz” dedi. Barselona’nın yeme-içme sektöründen yılda 900 milyon euro kazandığını belirten TURYİD Başkanı Kaya Demirer, şunları söyledi: “Barcelona yıllarca deniz, kum, güneş turizmi üzerinden çalışmalar yaptı, fakat yeterli olmadığını gördü. Yeni bir planla gastronomiyi ön plana aldılar ve başarılı oldular. İstanbul’un potansiyeli var. Barselona’yı yakalaması için hükümet nezdinden teşvik ve destek olmalı. Gastronomi turizmi, genç nüfusun istihdamı için de çok önemli. Turizm stratejisini kapsamlı bir şekilde belirlemeli, çeşitlendirmeli ve gastronomi turizmini de dikkate almalıyız. Bu şekilde 12 aya yayılan bir turizm yakalayabiliriz. İnsanlar artık yalın ve samimi mutfağı tercih ediyor. Ege ve Akdeniz’de tesis altyapımız olmasına rağmen bunları 12 ay kullanamamamız çok büyük sıkıntı. 15 Eylül-15 Mayıs arasında Çeşme’de hiçbir şey yok.”
“Doğu’da tesisler yetersiz”
Gastronomi turizminin gelişmesiyle Anadolu’daki kadın girişimcilerin sayısının artacağını belirten Gazeteci Müge Akgün, “Gastronomi turizminin gelişmesi için Anadolu’da ne kalınacak yer, ne de düzgün restoranlar var. Batı’da da bir düzensizlik var. Trakya’da bağ rotası yaptım. Mürefte dökülüyor. Şarköy de öyle. Kalınacak, oturulacak yer yok. Yerel yönetimler ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğine ihtiyaç var” diye konuştu. Gastronomika Temsilcisi Semi ise “Hoşmerim de cheesecake kadar ‘cool’ olacak diyoruz. Ciddi bir potansiyelimiz var. Anadolu mutfağını yeniden kimliklendirme üzerinde çalışıyoruz” dedi.
YORUMLAR