Turizmcinin işi bu ülkede çok zor, hergün mücadeleye sıfırdan başlamak mecburiyetinde. İsterse 50 yıllık acente olsun sabah işletmeyi ilk defa yeni açmış gibi bir mücadele bekliyor. Her gün yeni bir uygulama, yeni bir stres kaynağı muhakkak oluyor. Dışardan insanlarda zannediyorki turizmcilerde vur patlasın çal oynasın ortamı var. Hele bir de seyahat acentesiyse hesaba kâale alan yok. Resmi kurumlarda esamesi okunmuyor. Başkaları için çıkarılan kanunlar , uygulamalar , kararnameler veya kararlar çoğu kere, 12 bin seyahat acentesi yok sayıldığı için milyarlarca dolarlık turizm gelirini sağlayan bu kesim hesaba katılmadığı için turizm camiasına zarar verebiliyor.
Benzeri geçtiğimiz ay UBE R için çıkartılan U KOME kararında yaşandı. Çıkan karardan dolayı acenteler mağdur oldu, kimi acentelere ceza da kesildi kurunun yanında yaş da yandı. Şimdide yeniden düzenleme yapıldı.
En son gerçekleşen bu olay bana fıkrada evi dar gelen vatandaşa hocanın bulduğu çözümü getirdi. Turizmcinin kıymetini kim bilecek bekliyoruz zaman ne gösterir bakalım.
FIKRA :
Adamın biri gitmiş Hoca’ya “Yahu hocam bizim ev pek dar, 1 oda 1 hol , sığamıyoruz bir türlü, ama büyük eve de paramız yetmiyor, ne yapayım?” diye sormuş.
Hoca bu abuk soru karşısında ne desin, düşünüp taşınmış, sonra da “Senin tavukların vardı değil mi?” diye sormuş.
Adam “Var” deyince “İyi o zaman, şimdi onları da eve al” demiş.
Aradan iki gün geçmiş geçmiş, adam yine gelmiş hocanın karşısına “Hocam ev iyice daraldı, şimdi ne yapayım?” diye sormuş. Hoca da “Senin kazların da vardı, onları da eve al” diye akıl vermiş.
Bir süre sonra adam yine Hoca’nın kapısında. “Olmuyor be hocam, eve hiç sığamıyoruz şimdi” deyince “Merak etme, iki koyunun vardı diye biliyorum, onları da eve sok” demiş.
Adam hoca ne derse yapıyor.
Aradan iki gün daha geçmiş. Adam çıkmış Hoca’nın karşısına yine “Sorun bitmiyor Hocam, bana başka akıl” demiş. Hoca da “Sen inekle öküzünü de eve bir sok bakalım” demiş adama.
Üç gün sonra adam yana yakıla Hoca’nın kapısına dayanmış. “Aman Hocam, ne desen olmuyor. İnsanlıktan çıktık. Artık evin içinde yürüyemez, yatağımıza yatamaz olduk. Pisliğe battık. Ne oldu senin akıllarına” diye serzenişte bulununca Hoca “Tamam, tamam” diye teskin etmiş adamı.
“Şimdi bu geceyi de geçir, yarın sabah erkenden tavukları da, kazları da, koyunları da inekle öküzü de çıkar evden, bi temizlik yap esaslı.” demiş.
Adam ertesi gün elinde bir tepsi baklava ile gelmiş Hoca’nın karşısına, “Ey Hocam” diye başlamış; “Sen büyük adamsın, sen ne büyük âlimsin, sen büyük bilgesin. Meğer benim evim ne kadar ferahmış da haberim yok. Allah seni başımızdan eksik etmesin.”
YORUMLAR